30 Aralık 2023 Cumartesi

Söhbet Pirmammedov - Faydası Yok





Bir şey anlatacakmış gibi baktı masanın üzerindeki kağıda ... Dalga geçti , tayfalar fırtınaya kaldılar Karaya varmadan gözlerde karartılar Terazinin ağır kolu, ve hileli tartılar Kargalar çok bağırdı , uyanmadın uykudan! Bulutlar bir renk taşırdı karanlığı korkutan Mavinin üzerine bir sevinç yazardılar Hayal, ümit birlik olup, fikrini sarardılar yaşamaya yaklaşırsan, kaçarsan dert. Terazinin kollarını kırsan bile sen Hileleri bile bile oyuna girsen Seni kabul etmezler , kabul etmezsen . Sen kalamazsın , kabul edersen. Rüzgar hep başka eser , değişmez zaman Doğru yarım kalır da tamamlar yalan Sorma bu nasıl yarım ne biçim tamam. İnsan akıl taşır , taşır aklı insanı. Ben bıraktım yarı yolda yitip, beni bırakanı O gün bu gün şarkılar ; simitler ve martılar, bir denizin gökyüzüne bakıp da vurulması , bulutlar ve beyazlara varmadan yorulması... Ellerinde bahçemin nadide çiçekleri , kokuları sızar , bahçeleri unutturur. Dalga dalga kanar mavi , yaralarını saramadık. Bir yer vardı sevmek için , biz bir türlü varamadık. Güneş her gün sırıtırdı espriyi duyamadık.. Bizden alır , bize satar dolar günün gam kesesi. Sevincim cam, göze batar yok yüreğimin sabredesi. Bir şey anlatacak dostun kağıt kalem yeter dedi Anlasaydı gözlerin bir bakışım yeter dedi Köşesinde aklımın kıvrılmış bir endişe Cevabı biliyorsun da sorması, beter dedi.
(2018)

29 Aralık 2023 Cuma

Duha

 


Yarın gün bulacaksın, ağrıdığın yerinden
vakarlı bir gök gibi doğrularak kalkacak
ışıklar kuşanacak , arzı kuşatacaksın.
Sen ki bütün yenilenlerden ayrı,
başka bir yerde...
ve bütün galiplerden arı
yüksek gayenin
andıyla yol bulacak
ve iz bırakacaksın.
Dünyalara değecek
attığın her bir adım
Artık bu tükenmez erk
Yalnızca bir biz demek ,
olunca güleceksin.
Aşk neymiş bileceksin.
Sen ki kendi başına
öfkeli bir dağ gibi
sindiren sen volkanı
ses etmeden bağrında
yakıp yıkmadan, duman duman
hakka doğrulan
O mağrur ırmakların çarpıp da yenildiği
sen ki o başka resim
sen ki o başka bakış
Ellerin ki merhametin arkıdır
nakış nakış
İbrahim'i yakmayan ateş gibi gururlu
Bu sevda sende beni kül etmeden durur mu.


                                                                Özgür Ceylan

Melodies from the past...

                         


                                                                                                   ROAD 3 B




                                                                                                  ROAD RED ACT



17 Aralık 2023 Pazar

"Geri Gelen Mektup "- Hüseyin Nihal Atsız






 GERİ GELEN MEKTUP



Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.

Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan,
Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...

Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;
Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
Gözler ki birer parçasıdır sende İlahın,
Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın,
Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!

Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.
Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu!
Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.

Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
Tek bendeki volkanları söndürse denizler!
Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma 'Kaabil'
İmkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil
Sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.

Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur.
En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik...

Hüseyin Nihal Atsız





NAZLI ÖKSÜZ - Saçların